KİM BİLİYORMUŞ?
Gözlemlerimi mantık ve his süzgecinden geçirip, biraz da ele avuca sığmaz bir yapıyla aktarırdım.Agresifliğim zaman zaman söylediklerimin iyi anlaşılması konusunda bir engel teşkil etse de; doğru bildiklerimden hiçbir zaman geri durmadım.
Bazen de körler mahallesinde ayna sattığıma inanarak ümidimi kestiğim, geri planda durduğum zamanlarda oldu.
Bu süreçte birçok şey de değişti. Zira eskiden görüşlerime anlam veremeyenler; şimdi ise aynı görüşlerimi kendilerine mal ederek aktarır oldular, bende tebessümle karışık susmaya devam ettim.
Bu suskunluğumu da 21 Ağustos 2013 tarihinde gerçekleşen Aziziye Koşusu'nun neticesinde bozuyorum...
O günkü tahminlerimde, bu koşu hakkındaki yorumum aynen şu şekildeydi;
* Daha öncede belirttiğim gibi, SAADIN ZAFERİ'nin annesi ALLIBAHAR; TAŞANBEY'in anneden kardeşidir. Üstelik orijin itibariyle potansiyeli TAŞANBEY'den de katbekat daha üstündür...
Dolayısıyla böyle bir pedigriye sahip olan bu tayı yakın takibe almamak mümkün değildi...
Şimdiye kadar gerçek gücünü kum pistte gösterse de; çim pistte de fena yarışlara imza atmadı...
Özellikle son koşusuna baktığımızda; ERTÜRK gibi çok süratli bir safkanı yakın takibe alıp, 1600 gibi şimdilik kendilere göre uzun sayılabilecek bir mesafede, çok yüksek temponun içerisine girdi.
Buna rağmen bugünkü ciddi rakiplerine mağlup olmadan, koşuyu ikinci tamamladı...
Tıpkı TAŞANBEY gibi düzlükte pistte gezinip, adeta yavaşladı izlenimi veriyor.
Bunun nedeni de; yanında rakip görememesidir. Zira safkan hırslı ve mücadele karakteri yüksek olduğu için, yanında rakip göremeyince temposunu yavaşlatıyor, sonrasında maruz kaldığı kamçılarda da sağa sola gidiyor...
Oysa yanında bir rakip olduğunda, dümdüz gidip, hiçbir şekilde teslim olmayacak bir özelliğe sahip...
İşte burada S.KAYA'nın da kalitesine değinmek gerekir. Zira bu izlenime sadece ben sahip değilim, S.KAYA da sahip.
Çünkü eküriyle anlaştıktan sonra işleri kendisi koordine ettiği için, muhtemelen bugün safkanın KG aksesuarını çıkartmış bir şekilde yarışmasını kendisi istemiştir.
Bu da safkanın kendisini daha rahat yarışa vermesini, rakiplerini daha kolay görebilmesini sağlayacağı için kesinlikle avantaj sağlayacaktır.
Zaten Grup-1 koşuda ikinci olan bir atta takı değişikliğine gidilmişse; beklentinin altında bir performans sergilediği düşünülüyor demektir ve de bu değişikliğin avantaj sağlayacağı inanılıyor demektir...
- Bugünkü yarışına baktığımızda; öncelikte grupta süratli bir rakibinin olmadığını görüyoruz.
Dolayısıyla normal şartlarda SAADIN ZAFERİ koşunun liderliğini alıp, çıktığı gibi bitirmesini bekleyebiliriz.
Ancak bir ayrıntı var ki; beni saatlerce kıvrandırdı durdu.
Bu da SAADIN ZAFERİ'nin eküriyle yarışa katılacak olmasıydı...
= Önümde iki ihtimal var,
birincisi; BAŞARILITAY normal stilinde koşup, tabelanın son sıraları için mücadele etmesi. Bu da SAADIN ZAFERİ'nin çıktığı gibi bitirmesi anlamını taşıyor...
ikincisi; BAŞARILITAY'ın ekürisine fedailik yapıp, kaçarak tempoyu yükseltmesidir. Bu da ağır kanlı bir yapıya sahip olan SAADIN ZAFERİ'nin mağlup olması anlamını taşıyor...
Yani iki ihtimalden birini tercih etmem gerektiği için üzerinde çok yoğunlaştığım bir konu oldu ve sonunda riske girmekten vazgeçtim.
Zira SAADIN ZAFERİ bir önceki koşusunu kazanırken ekürisi kendisine fedailik yapmıştı. Gerçi ekürisi zaten önlerde giden bir isimdi ama kendisine koşmadığı da belliydi.
Bu yüzden aynı durumun gerçekleşmesi durumunda 3numaralı DERHADIR ile 4numaralı KURTÇABEY'in kazanma ihtimali doğacağı için 5numaralı SAADIN ZAFERİ'ni favori önermekle yetiniyorum...
ve şunu da dip not olarak belirtmek istiyorum; eğer bir safkan hakkında çok detaylı yorum yapmama rağmen banko öneremiyorsam, demek ki rakip önerdiğim isimlerden birisi kazanacak demektir.
Dolayısıyla bu üçlüyü ayrım yapmadan kuponlarınızda bulundurunuz...
Bundan ne çıkarabiliriz diye soranlar olabilir diye daha açık bir şekilde izah edeyim.
Azınlığı tenzih ederek söylemeliyim ki; jokeylerin, antrenörlerin, at sahiplerinin ve yarış yazarlarının cahilliğinden bahseder dururdum.
Fakat kötünün iyisi diyebileceğim S.KAYA'yı, diğerlerine göre ayrı kefeye koyardım.
Yine de yapacağı muhtemelen hataya, yani ekürisinin kaçarak kendisine fedailik yapma ihtimaline değindim.
Nitekim bu hatayı yaparak bizler dahil birçok kişiyi mağdur etti.
Tabii amacım buradan S.KAYA'yı günah keçisi ilan etmek değil, fakat bir demecinde '' yarışseverler bilmez, atı tanımaz, ben bilirim '' demişti.
Şimdi soruyorum kendisine; '' kim biliyor? ''
Öyle ezbere ekürisine sen kaç, ben beklerim demekle olmuyormuş işte.
Atlarla yatıp kalkılsa bile, atın karakteri anlaşılamayabiliniyormuş...
En önemlisi de; yarışsever deyip küçümsediğin kişilerin içerisinden birisi, senin de, diğerlerinin de bilgisini cebinden çıkarabiliyormuş!
Ferhat PUSA